1991 yılının ilk günlerinde Belgrad’da dönemin Yugoslav İçişleri Bakanı Mihalj Kertes’in bilgisi dâhilinde, daha sonraları “ Gönüllü Sırp Muhafızları” adıyla tanınacak olan ve “Arkan” takma adıyla bilinen Ueyko Raznjatovic tarafından komuta edilen bir askeri eğitim kampı oluşturulur. Amaç bölgede geniş çaplı bir etnik temizlik yapmaktır. Nisan ayına gelindiği zaman bu kampta eğitilen paramiliter sırp gerillaları, önce Hırvat kenti Vukavar’da Hırvatlara yönelik giriştiği katliamların ardından bu kez hedef olarak kuzeydoğu Bosna’daki Bijeljina kasabasında yaşayan Bosnalı Müslümanlara yönelir. Federal ordu birliklerinin geniş çaplı harekâtlarla desteklediği neo çentik sırp gerillaları kadın erkek, yetişkin-çocuk ayırımı yapmaksızın büyük bir etnik temizliğe girişirler. Bölge nüfusunun % 95’i çok kısa bir sürede orta Bosna’ya kaçmak zorunda kalır. Yaklaşık beş yıl kadar süren bu katliamlar, sonunda Aliya İzzetbegoviç tarafından oluşturulacak düzenli bir Bosna ordusu ile durdurulabilecektir.
Bosna Hersek, Dayton’da imzalanan barış anlaşması gereği 2004 yılına kadar NATO koruması altında bulunurken bu tarihten sonra hamiliği Avrupa Birliği üstlenir. Bosna- Hersek’te, 2500 askerlik bir uluslararası barış gücü görev yapmaktadır. Bölgede bulunan etnik azınlıklar, kısmi cumhuriyet ve bağımsızlık taleplerini yineleseler de bu talepleri her defasın da Bosna- Hersek Yüksek Temsilcisi Miroslav Laycak tarafından geri çevrilmektedir. Bölge de istikrarın sağlanması için burada önce ortak bir güvenlik gücünün oluşturulması hedeflenilmektedir. Avrupa Birliği, gerekli kriterleri gerçekleştirmesi halinde Bosna-Hersek’i birliğe dahil edeceğini belirtmiştir.
Üzerinden her ne kadar on yıllık bir zaman geçse de Srebrenitsa’da sular bir türlü durulmuyor, ayrılıkçı görüş ve bağımsızlık istekleri her fırsatta yineleniyor. Hatırlanacağı üzere bundan on yıl önce Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç, Birleşmiş Milletlerin Yugoslavya özel temsilciliğini yürütmekte olan Kofi ANNAN’a rağmen koruma altındaki Sreprenitsa’ya girerek Bosnalı Müslümanlara karşı etnik temizlikte bulunmuştu. Amacı, ülkeyi Bosna- Hersek Federasyonu ve Bosna Sırp Cumhuriyeti olarak ikiye bölmekti. Uluslar arası toplum, savaş sonrası dönemde bölgede birden çok etnik gruba dayanan bir demokrasi modeli üzerinde durdu. Bunun istikrar için bir çözüm olabileceğini düşündüler. Fakat Bosna Hersek’li siyasetçilerin beklenti ve çıkarları kendileri için belirlenen hedeflerle örtüşmemektedir. Bu durum, bölge güvenliğinin nasıl bir sorunla karşı karşıya bulunduğunu göstermeye yetip artmaktadır. ( Kaynak; DW )
Avrupa Birliği savunma bakanlarının Fransa’da bir araya gelerek yaptıkları görüşmelerde ele aldıkları iki konu, bölgenin geleceği için son derece önemli. Çünkü Yunanistan, İtalya ve Slovakya’nın aksine birliğin diğer ülkeleri Bosna-Hersek’teki AB’ne ait barış gücünün geri çekilmesi, bunun yerine ancak kriz durumlarında harekete geçecek olan bir AB ordusunun oluşturulması gerektiğine inanmaktadır. NATO içerisinde ki eski misyonuna geri dönerek güçlenen bir Fransa’nın AB için çok daha yararlı olacağı düşünülmektedir. AB ‘nin oluşturmayı düşündüğü AB ordusu fikri ABD için de sorun teşkil etmemektedir. Ancak bunun NATO’ya alternatif oluşturma iddiasından arındırılması ve ittifakı zayıflatma amacı taşımaması gerektiği şart koşulmaktadır.
ABD’den Joe BİDEN, Balkanlarda yaptığı görüşmelerde Sırp, Hırvat ve Bosnalı siyasilerden aralarındaki uzlaşmazlığı bir kenara bırakarak anlaşmaya varmalarını ve AB kriterlerine odaklanmalarını istedi.
Aydın AKDENİZ
23 Mayıs 2009 Cumartesi
ABD, Sırp Kasabı Karadziç Kozu İle AB’in Kurmaya çalıştığı “Birleşik Avrupa Ordusu”nu Engellemek İst
Etiketler:
Joe Bidden,
Karadziç,
Kofi Annan,
Sıbia