İlkelliği, yazılı tarihin başladığı dönemin hemen gerisine atarak orada bulunan ve insanlığa ait maddi, manevi bütün birikimlerin bir karşılığı olarak tanımlarsak acaba ne kadar doğru bir tesbitte bulunmuş oluruz? İlkellik iç içe geçerek süreklilik oluşturan zaman kavramında bir şekilde burun kıvırarak sırtımızı döndüğümüz ve ait olduğu zaman ve mekâna hapsetmeye çalıştığımız bir başkalığın, alışılagelen normların dışında oluşun tanımlaması ise eğer daha şimdiden bugün bize ait olanların yarınki nesiller için, ilkelliği yadsınamayacak değerler olduğunu kabullenmemiz gerekecek. Öyle ya, biz tespit ve tanımlamamızı yaparken işin kolayına kaçmış ve bizden sonrakilere kendi aleyhimize kullanabilecekleri bir bakış açısını miras olarak bırakmışız demektir bu.
Herkes pekâlâ şunu bilir ki ilkellik, gördüğümüz algıladığımız olguları aşamamak, ağırlığı altında ezilip kalmak yetersizliğidir. İlkellik kendi varlığımızı fark etmeden kendimizi sınırsız, sonsuz evrenin odağına yerleştirmek yanılgısıdır. İlkellik bir, sen-ben meselesi olmaktan öte, insanlığın arızalı işleyen düşünme yeteneklerinin katılımıyla genişleyen açmazların ortak adıdır. Dil ve iletişimde kör ve sağır olmak, kavram oluşturmada anlaşılmayı sağlayan genel prensiplerin gerisine düşerek bölük pörçük anlam kırıntılarından anlamlı bir şeyler üretme basiretsizliğidir. Doğal mecrasından uzaklaşarak şekillenen her bir anlayış, ne kadar göz alıcı renge sahip olursa olsun tarih karşısında ilkellik yaftasıyla tanımlanmaktan alamayacaktır kendini.
Hayatı okumada, insan zekâsının her tür siyasi, politik ve ekonomik, emperyal dürtülerden arınarak ürettiği ortak değerlerin zaman ve mekânı aşıp, huzur dolu bir geleceğe ulaşmada insanlığa rehberlik ettiği görülmedik bir şey değil.
Kabil’in Habil’e çevirdiği hile ve entrikalar elbette sürüp gidecek varlık kavgasında ama öte yandan Habil, insanlığın vicdanında dün hangi değere sahip ise yarınlarda da aynı saygınlığı korumaya devam edecektir. Ya Kabil, Kabil ise gerekçelerini kabul ettirebileceği budalalar aramayı sürdürecektir hayatta.
Aydın AKDENİZ
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=772664
30 Mayıs 2009 Cumartesi
Primitive Kavramlarda Günü Yaşamak !
Etiketler:
Primitive Kavramlar