10 Nisan 2009 Cuma

Ortadoğu’nun Etnik Manifestosu Yazılırken Amerika Nerede İdi?


Obama’da geldi sonunda. Gelişi bu coğrafyalarda büyük bir merak içinde beklenen bir lider oldu kendisi. Öyle ya halefi olan Bush, bölge insanına barış ve demokrasi getireceği vaadiyle iktidar olduğu yıllar içinde etmediğini bırakmamış, kendisiyle birlikte geride unutulması kolay olmayan kötü izlenimler bırakmıştı. Adı, ilerleyen dönemlerde yakın tarihin hangi diktatör isimleriyle birlikte anılacağını şimdiden kestirmek zor ama şu, bir devlet adamının yüzüne ayakkabı fırlatma cüretini geniş halk kitlelerine miras olarak bırakması demokrasiden anladıkları şeye verilen unutulmaz bir karşılık oldu doğrusu. İkiyüzlü, riyakâr, kibar salon söylemlerine kaba, biçimsiz, aşağılayıcı fakat bir o kadar temiz duygularla karşılık vermek modern zamanların kabullenebildiği felsefi derinliği bulunan ilkel tepkilere dönüştü. Benzeri, bölge insanı için ancak bin bir gece masallarında görülebilecek bir karşılama töreni acaba Obama için neden yapılır? Fırlatılan ayakkabı görünürde hedefi her ne kadar ıskalamış olsa da, perde arkasında sakın tam da on ikiden vurmuş olmasın? Belki vurmuştur vurmasına da hemen öyle akıllara geliverdiği şekliyle bir korunma içgüdüsü içerisinde hareket ediyor mu bakalım bu siyasiler? Ya, henüz bizlerin sadece adını bildiğimiz bir kavram olarak mazoşizmin iflah olmaz müptelası olmuşsa bu adamlar o zaman ne yaparız biz! Bölge insanının bu senaryolara alışık olması gerekiyor aslında. Makedonyalı İskender ile başlayan, Aslan yürekli Richard ile devam eden, Napolyon ile tekrarlanan bu tanışıklığın bin bir şekline iyice aşina olmamız gerekiyor. Bölge şartları asırlardır düpe düz biliniyor iken hangi gerekçelerle yapılmıştı bu seferler? Ekonomik dar boğazlar, iç siyasetteki yorgunluk, hayalperestlik ve şöhret düşkünlüğü, ihraç edilmeye çalışılan kültürü benimsetmede gözlerden saklanılması gereken zaaflardan değil miydi? Elbette parlak, ışıltılı göz alıcı söylemler geliştirmek kitleleri ikna için düşünülecek yöntemlerden iken yerel aktörlere ulufe dağıtılması sırtının sıvazlanması, özlemi duyulan fakat bir türlü sahibi olunmayan unvanların bahşedilmesi ve ne gariptir ki bunun daima bir alıcısının bulunması bölgenin niçin makûs bir talihi olur? Anlamak zor. Obama, bölgede öncekilerden daha akıllıca bir siyaset geliştirmek zorunda. Modern bir Çiçero olmayı deneyebilir mesela. Fakat bölge şartları Bush’u Saddam gibi bir diktatöre devşirirken Obama’yı ne yapar bunu da zaman gösterecek sanırım.

Aydın AKDENİZ